Efe ile Nilin Hikayesi.-6

Efe ile Nilin Hikayesi.-6

Nişanlım Nil’in anlattıkları beni hayretler içerisinde bırakmıştı. Bilgisayar ekranında sürekli onun yazdıklarını okuyordum. O da, en ufak bir utanması sıkılması olmadan, yaşadıklarını en ince ayrıntılarına kadar yazıyordu bana…

Tabi bunu yapmasının en önemli nedeni ona verdiğim cesaretti. O ne yaparsa yapsın onu sevmekten vazgeçmeyecektim. Her şey eski zamanda kalmıştı. Biz yepyeni, bembeyaz bir sayfa açmıştık. Nil sadece başından geçmiş kötü olayları anlatıyor, onu daha iyi tanımama yardımcı oluyordu.

Yalnız, öyle bir anlatışı vardı ki… Sanki nişanlımın başına gelen gerçek olayları değil de, baştan çıkarıcı bir porno hikaye okuyordum. Düpedüz sikim kalkmıştı anlattıklarını okurken… Benim minik sikim başını kaldırmış, taş kesilmişti. Öyle uyarılmıştım ki… Anlatmasına ara verince bunu ona itiraf etmek, yazmak zorunda hissettim kendimi,

“Nil, çok fena yaptın beni…”

“Neden Efe? Üzüldün mü?”

“Yani, ilk başta üzüldüm elbet… Ama sen anlattıkça tahrik oldum Nil… Sikim kalktı kız…”

“Hadi yaa… Gerçekten mi?”

“Yalan yok. Sen nasıl hiç bir şey saklamıyorsan, ben de senden saklamam. Ama çok kötü anlatıyorsun be sevgilim… Taşa anlatsan, taşın erkekliği kabarır inan bana…”

image
“Olanı biteni anlatıyorum tüm çıplaklığıyla işte… Ne bileyim… Ama, sanki senin de hoşuna gitmiş gibi Efe… Normalde bana yapılanlara kızıp köpürmen lazım bir erkek olarak ama… Hele birisi senin öz amcan olunca…”

“O ayrı konu tabi… Ama ne yapabilirim ki… Geçmişte kalmış bir konu… Yalnız dediğim gibi, adamı senin odanda, senin yatağında, karanlıkta amını yalarken gözümün önüne getirince ister istemez sikim sertleşiyor aşkım…”

“Güldürdün beni Efe… Demek sikin sertleşiyor ha? Bir erkeğin senin nişanlının amını yalamasından tahrik oluyorsun demek? Alemsin…”

“Elimde değil Nil… Hatta bir şey daha söyleyeyim mi? Bu gece amcamın annene ve sana yaptıklarını okurken iki kere boşaldım. Gerçek söylüyorum. Anneni mutfakta domaltıp nasıl arkadan siktiğini, senin amını nasıl yaladığını, kirli küloduna döllerini boşaltmasını öyle bir anlattın ki… Sanki ben de o anda oradaymışım gibi… Offf…”

“Ah Efe… Sen de öyle söylüyorsun ki…”

“Nasıl söylüyorum aşkım?”

“O anda yanımızda olsan durup seyretmeye can atar gibisin… Seyretmekle kalmayacaksın, otuzbir çekeceksin izlerken… Ben anlatırken otuzbir çektiğine göre, canlısını görsen neler yaparsın acaba? Hem daha bunlar ne ki? Dur bakalım, anlatacaklarım daha bitmedi.”

“Doğru, amcaoğlu da var sırada, unutmuşum.”

“Amcaoğlu var, komşu öğretim görevlisi var.”

“Yok daha neler?”

“Öyle aşkım… Ama yarını bekle… İyi geceler…”

image
Ertesi günün gecesini sabırsızlıkla bekledim. Bana anlatacağı şeylerin merakı içimi yakıyordu. Bir an önce öğrenmek için deli oluyordum. Sonunda sohbete başladık.

“Hadi Nil, meraktan öldürdün beni… Başla anlatmaya…”

“Bekle canım, bir fırt şarabımı çekeyim. Ayık kafayla anlatamam sana… Biraz çakır keyif olmayı bekledim. Nerde kalmıştım?”

“Amcam sabaha karşı odana girip sana oral seks yaptı en son…”

“Ah, evet… Orada kalmıştım değil mi? Senin yaşlı kurt amcanın beni nasıl yaladığını anlatıyordum.”

“Evet Nil… Seni yalıyordu.”

“Amcığımı yaladı Efe… İlk defa… Bir erkeğin dili ilk defa değdi amıma…”

“Hoşuna gitti mi?”

“Önce ürktüm, korktum biraz… Ama sonra… Elleri her yerimi okşadıkça… Dili ıslak ıslak gezindikçe amımda… Ilık ılık… Offf…”

image
“Offf… Nil… Zevk mi aldın aşkım? Çok mu zevk aldın? Hadi anlat…”

“Evet sevgilim… Bildiğin gibi değil… Amcan da öyle bir yalıyor ki amcığımı… Kıvrım kıvrım kıvrandım dilinin altında… Beynimde şimşekler çaktı o yaladıkça… Ölsem aklımdan çıkmaz o gece aldığım zevk…”

“Canım benim… Ben de sana öyle oral yapıcam ki… Sikimin küçük olmasının açığını öyle kapatacağım ben de… Sen iste, sabaha kadar yalarım senin amcığını ben aşkım benim… Ohhh… Kurabiye amcıklı sevgilim benim… Sulu şeftalim benim…”

“Ah kocacım, neden senin sikin o kadar küçük olmuş ki…? Hem boyu kısa, hem ince… Hiç olmazsa bir iki parmak kalın olsaydı ne iyi olurdu… Oysa amcanın siki çok iyiydi. Sen anne tarafına mı çektin nedir? Hele amca oğlununki…”

“Ahmet’in sikini de gördün mü yoksa? Nasıl yani?”

“Dedim ya, amcan da, amcanın oğlu Ahmet de azgın aile… Uçanı kaçanı kaçırmıyorlar. Babası bize gelip gittikçe oğlu da samimi oldu iyice… Birde ben üniversite sınavı için dersaneye giderken aynı sınıftaydık. Zavallı annem, senin amcaoğlu beni koruyacak, kollayacak diye seviniyordu. Oysa…

image
“Oysa? Devam et Nil…”

“Oysa bana yapmadığını bırakmadı. Gerçi karşılıklı olarak başladı olaylar… Beni evden alıyor, dersaneye otobüsle gidip geliyorduk. İlk zaman sohbeti koyulaştırdık. Birbirimize alıştık. Otobüs kalabalık, beni korumak için, başka erkekler yanaşmasın, ellemesin diye sürekli arkamda duruyor. Kollarını şöyle iki yana açıp kalkan gibi koruyor beni, kimse yanaşamıyor. Ama bu durumda ister istemez yapışık gidiyoruz inene kadar…”

“Bilirim kalabalık otobüsleri… Ben de yaptım o işi…”

“İşte, hepiniz aynısınız aslında… İlk defasında çekindi benden… Yüzünün kızardığını gördüm. Sonra sonra yaslanmaya başladı. Kaçacak yerim yok ki… Bir şey de söyleyemiyorum oğlana… Söylesem kalabalığı bahane edecek. Eh, kalçalarıma dayanınca da siki kalktı tabi… Bir sertlik arkamda…

Tam bahar mevsimi, sıcaklar yeni başlamış, açılıp saçılmışım. Kısa etek var altımda incecik kumaşı… O ince kumaştan öyle bir hissediyorum ki sertliğini… Otobüs dur kalk yaptıkça çalkalanıyoruz, o kabarık sertlik de kalçamda geziniyor her sallantıda… Düpedüz sikiyle okşuyor kalçalarımı…

Aşkım, belki beni suçluyorsun ama, inan suç bende değil… İçim bir fena oluyor, tahrik oluyorum okşandıkça… Aklıma açık saçık sahneler geliyor. Porno filmlerden sevişmeler filan… Hele senin amcanın bizim mutfakta annemin arkasına geçmiş, eteğini kaldırıp becerirken, annemin zevkle inlerken izlediğim o görüntü… Daha beter oluyorum. Oh, Efe…

image
image
“Canım benim, gayet doğal değil mi böyle şeyler hissetmen? Ergenlik çağındasın, hormonların tavan yapmış, bir de hain amcaoğlum Ahmet’in kalkmış sikiyle sana sürtünüp durması… Çok normal bence…”

“Ne kadar anlayışlısın Efe… Gerçekten durumum tam da senin söylediğin gibiydi… Kasıklarım kavruluyor, içimdeki yangın alev alev bütün her yerime yayılıyor. Yanaklarımın kızardığını, dudaklarımın şiştiğini hissediyorum o anda… Gözlerim yarı kapandı, başımı biraz yan çevirip onu görmeye çalıştım.

Ahmet de benden farklı değil aslında… Benim kirpiklerimin altından baktığımı hissedince bakıştık bir an, başımı çevirdim sonra… Dizlerim titriyordu. Düşeceğim zannettim. Dizlerim bükülüp kaymaya başlamıştım ki Ahmet anladı, bir koluyla otobüsün demirine tutunurken diğer kolunu sarıp belimden tutuverdi sımsıkı… Artık tamamen kucağındaydım oğlanın…

Dersanenin durağına varana kadar o şekilde gittik. İki kaşık gibi birbirimize yapışmış vaziyette… Bütün bedeniyle, kabarık önüyle bana yaslanmış, kolunu sımsıkı sarmış, eli karnımda hafif hafif okşayarak, boynumda nefesini hissederek… Gözlerim neredeyse kapanmış…

Öyle dalmışız ki ineceğimiz durakta kalabalık dalgalanmasa son durağa kadar o şekilde gideceğiz. Son anda kalabalığı yara yara telaşla aşağıya indik. Otobüs durağının içinde öylece kaldık. Birbirimize bakamadık önce… Sonra başımı kaldırıp baktım, o da bana bakıyor. Her yerimi süzüyor. Bir şey söylemeden elini uzattı, hala titreyen elimi tuttu. Parmaklarıyla elimi sıkıp hafifçe kendine çekti.

Hiç itiraz etmeden boyun eğdim, beni kendine çekmesine, sımsıkı sarılmasına ses çıkarmadım. Başım göğsünde, birbirimize sarılmış vaziyette kaldık bir süre… Başımı kaldırıp titreyen dudaklarımla baktım yüzüne… Ahmet de başını eğdi. Dudaklarımız birbirine yaklaştı. Nerdeyse öpecekti ki, etrafta bizi izleyen insanların farkına varıp başımı çektim gülerek… Sonra birbirimize sarılarak dersaneye yürümeye başladık.

O gün nasıl geçti bilemedim. Eve dönerken yine aynı şey… Ayakta birbirimize sarılarak uzun bir otobüs yolculuğu… İndikten sonra sarmaş dolaş bir yürüyüş, sonra evin sokağına gelince ayrıldık. Birbirimize baka baka evlere girdik. Bütün gece Ahmet’i düşündüm. Onun elleri okşuyormuş gibi hayal edip kendimi okşadım yatağımda… Mastürbasyon yaptım uzun uzun…”

“Offf… Nil… Şu anda ben de aynısını yapıyorum aşkım… Sen anlattıkça sikim sertleşiyor, sikimi okşuyorum durmadan… Harikasın… Devam et nolur…”

“İşte… Sonraki günler de aynı durum devam etti. Aynı… Otobüste birbirimizi okşama, sarılıp yürüme… Başka bir şey yok… En fazla yapabildiği şey, otobüs çok kalabalık olursa, eteğimin altından elini daldırıp bacaklarımı, kasıklarımı okşuyor külodumun üstünden… O kadarı bile beni delirtiyor zevkten… Bazen orgazm bile oluyorum. Canım öyle istiyor ki onu… Fakat yapamıyoruz. Dersanenin saati belli, kaçamak mümkün değil…

Bir yere gidip sevişsin benimle istiyorum. Kimselerden çekinmeden öpüşüp koklaşalım, rahat rahat sevişelim, kollarında eriyeyim istiyorum. Babasının o gece ağzıma soktuğu sertliği oğlunda yaşayayım, ağzıma alıp tadına bakayım istiyorum. Geceleri kıvranıp duruyorum. Ama yapamıyoruz bir türlü…

Sonunda dileğim kabul oldu, ama nasıl? Bir akşam yine sarmaş dolaş eve yürürken babasıyla karşı karşıya gelmeyelim mi? Tam burun buruna, dudak dudağa nerdeyse, Ahmet’in beline sarılmış koklaşa koklaşa yürürken senin amca karşımıza çıkıverdi.

Öyle bir bakışı vardı ki bize… İster istemez ayrıldık birbirimizden… Soğuk bir selamlaşmadan sonra konuşmadan, oğluyla beraber evlerine girdiler. Ben de kendi evime girdim. Bütün gece meraktan öldüm. Babasının soğuk, ölü balık bakışları geldi hep gözümün önüne… Gece kabuslar gördüm hep…

image
Ertesi gün özenle hazırlanıp evden çıktım, otobüs durağında Ahmet’i bekledim. Bacaklarımı meydanda bırakan minicik bir şort, belimi göbeğimi açıkta bırakan incecik bir bluz, ojeli tırnaklı ayaklarımı sergileyen sandaletler…

Ama Ahmet gelmedi. Telefon açtım, eve gelmemi istedi benden… Artık dayanamaz hale gelmiş. Konuşmak istiyormuş. Evde kimse yokmuş. Oleyy diye bağırasım geldi sevinçten… Dershaneyi kursu boş verip etraftan gören var mı diye kollaya kollaya amcanın evine daldım. Aklımdan bin türlü muzur şeyler geçiriyordum. İkimiz, evde yalnız… Offf…

Daha kapının önüne geldiğim anda kapı aralandı, ben de içeriye süzüldüm. Ahmet kapının arkasında beni bekliyordu. Kapıyı kapattı. Bir an birbirimize baktık, sonra sarılıverdik. Dudaklarımı koparırcasına, eze eze öpüyordu beni… Hırsla öpüştük. Beni sımsıkı saran kolların arasında, göğüslerim onun geniş erkek göğsünde eziliyordu, nefes almaya çalışıyordum öpüşürken…

Sırtımda, belimde dolaşan elleri aşağıya indi. Kalçalarımı mıncıklayıp sıkıyor, bütün hırsıyla kendine çekiyordu. Pantolonun önündeki o her otobüse bindiğimizde arkamı okşayan kabarıklık şimdi minicik şortumun önüne baskı yapıyordu. Uzun boyluydu benden, tutup kendine iyice çekince ayak parmaklarımın üstünde yükselmek zorunda kaldım.

Sırtımı duvara yasladı, elini bir baldırıma atıp bacağımı yukarıya kaldırdı, Aynı şeyi diğer bacağıma uygulayınca bana da koala gibi oğlana bacaklarım ve kollarımla sarılmak kaldı. Birbirimizi yiyorduk adeta… Diller dudaklar birbirine karışmış, savaş yapıyorduk sanki… Bir ara öpmeyi bırakıp kulağıma nefesini bırakırken,

“Nil… Ben… Seninle sevişmek istiyorum,..” dedi. Ondan farksız değildim ki,

“Ben de…” diyebildim. “Ben de çok istiyorum Ahmet…”

Kucağına aldığı gibi içeriye götürdü, bir odanın kapısını açtı. Geniş bir yatak vardı odada, güneş ışığı kırmızı perdelerden içeriye sızıyor, odada loş bir hava yaratıyordu. Beni yatağa bırakıp öpmeye devam ederken her yerimi okşamaya başladı. Göğüslerimi, karnımı, bacaklarımı, şortumun üstünden üçgenimi… O beni okşarken, ben de ellerimi tişörtünün altından sokmuş, onun gergin karın kaslarını, göğsünü, göğsündeki kıllarını okşuyordum.

image
image
“Oh, Nil… Bu anı çok bekledim…” diye fısıldadı.

“Ben de Ahmet…” diye inledim. “Harika bir şey bu… Bayılmak üzereyim… Çok zevk alıyorum… Ohhhh…”

“Biliyorum.” dedi. Ne zaman kemerimi çözmüş, ne zaman fermuarımı açmış, çırpınmaktan farkında bile değildim ama erkeğin parmakları şortumun önünden külodumun içine girmişti o anda… Ve sırılsıklamdım…

“Parmaklarım bataklığın içinde sanki…” dedi. Çıkarıp burnuna götürdü, derin bir nefesle parmağını kokladı, diliyle yaladı. “Harika kokuyor canım… Amının suyu öyle nefis kokuyor ki… Hele tadı harika…”

“Yapma Ahmet…” diyebildim. “Utandırıyorsun beni…”

Cevap vermeden fermuarı açık şortumu aşağıya sıyırdı. İncecik yazlık sandaletlerim hala ayağımdaydı. Onlara dokunmadan şortumu çıkardı. Ardından üzerimdeki bluzu… Doğrulup sütyenimi çıkarmasına izin verdim, kopçasını açıp fırlattı attı. Tam bir teslimiyetle yatakta uzanıyordum. Üstümde sadece minik külodum ve sandaletlerim vardı. Boğuk bir sesle,

“Offf… Nil… Harikasın…” dedi. Gözleri baştan aşağıya, tüm vücudumda dolaşıyordu. Kıvrandım, memelerimi iki elimle kapamaya çalıştım, ellerimi tutup engel oldu.

image
“Hayır, bırak, görmek istiyorum. Her yerini…” dedi. Gözlerini benden ayırmadan ayağa kalktı, telaş etmeden yavaş hareketlerle üstünde ne varsa çıkardı attı. Az sonra çırılçıplak, önünde kalkmış erkekliğiyle yatağın yanında ayakta dikiliyordu. İçimdeki azgın Nil, oğlanın penisini daha rahat seyretmek, hatta ellemek isterken, utanıp başımı yana çevirdim.

Başımı çevirince de yatağın yanındaki gardrop aynasının farkına vardım o anda… İkimiz de çıplak, kırmızı perdelerden süzülen loş ışıkta bir porno film sahnesi gibiydi ortam… Ahmet güzel erkek gövdesiyle, önündeki sertleşmiş aletiyle çırılçıplak, ben yatakta uzanmış ayağımdaki minik külotla, bembeyaz tenimden yayılan ışıkla…

Başım yana çevrilmiş aynaya bakarken Ahmet’in üstüme eğilişini izliyordum. Eğilip bacaklarımı araladı, arasına yerleşti. Külodumu yana sıyırıp üçgenimi öpmeye, dudaklarını kasıklarımda dolaştırmaya başladı. Bir anda zevkle sarsıldım. Islak dili klitorisimi okşadığı anda ben bittim. Sarsılarak, inleye inleye orgazm oldum. Ellerimle Ahmet’in saçlarına asılıyor, başını apış arama gömmeye çalışıyordum zevkten…

image
Kendime geldiğimde başımı hafif kaldırıp baktım. Ahmet bacaklarımın arasından bana bakıyor, orgazm oluşumu izliyordu ateşli gözlerle… Parmağını ağı zevk suyumla ıslanmış küloduma takıp yavaş yavaş bacaklarımdan aşağıya sıyırdı. Sesimi çıkarmadım. Ama çok tedirgindim.

“Ahmet… Ne yapıyorsun aşkım?” dedim fısıltıyla… Gözleri bendeydi hala… Külodumu burnuna götürüp kokusunu içine çekti.

“Sen mutlu oldun Nil… Sıra bende… Seninle sevişmek istiyorum sevgilim…”

“Hayır Ahmet, yapma… İkimiz de zevk aldık işte, burada bırakalım bence… Kızım ben, biliyorsun. Kötülük yapma bana…”

“Sen zevk aldın. Ben almadım. Kötülük değil ki bu… Az önce yaşadığın zevkin katmerlisini yaşayacaksın. Ben içinde gidip gelirken zevkten çarşafları tırmalayacaksın, inan bana…”

“Ahmet, bakireyim ben, olmaz…”diye yalvarıyordum ki kapıdan gelen tok sesle irkiliverdim.

“Merak etme yavrum, bekaretini bozmadan siker o da…”

Amca yatak odasının kapısında durmuş, bize bakıyordu. İrkildim, refleksle göğüslerimi ve apış aramı kapatmaya, çıplaklığımı saklamaya çalıştım. Ahmet ise dönüp bakmamıştı bile… Gözleri hala bendeydi.

Beynimde şimşek çaktı birden… Biliyordu. Babasının evde olduğunu biliyordu piç… İhtiyar zampara da başından beri sevişirken bizi izlemişti mutlaka… Ahmet’e baktım, omuzlarını silkti,

“Babam dün akşam her şeyi anlattı Nil…” dedi. “Anneni, seni… Her şeyi biliyorum.”

image
İlk şoku atlatmıştım biraz sonra… Bakışlarım oğluyla babası arasında gidip gelirken olayı çözmeye, amaçlarını anlamaya çalışıyordum.

“Peki… Baban annemi beceriyor, beni elliyor. Sen de tavladın, yatağa attın. Sonuç ne? Ne istiyorsunuz?” Amca yatağa geldi, oğlu bir taraftayken o diğer tarafa, yanıma oturdu.

“Oğlumla bir şeyler yaşayacaksan sadece seks olacak güzelim… Öyle el ele, kol kola Leyla Mecnun ilişkisi istemiyorum, anlaşıldı mı?”

“Sen neden burdasın peki? Senin amacın ne?”

Kararmış bakışlarla baştan aşağıya süzdü beni… Elini uzatıp göğüslerimi okşadı, ben iki elimle engel olmaya çalışırken açıkta kalan üçgenimi avuçladı birdenbire, sıktı. Canım yanmıştı, bağırmak için ağzımı açtığım anda Ahmet hemen diğer yandan uzanıp ağzımı kapattı. Üstüme eğildi ihtiyar,

“Oğlumu uyardım. Annenin de, senin de nasıl azgın birer sürtük olduğunuzu anlattım. Yarı inandı, yarı inanmadı. Onu inandırabilmek için bu tezgahı kurduk. Yine de bu dişiliğinle oğlanı baştan çıkartırsın diye ben de evde kaldım. Böylece sen de oğlumdan yana bir beklenti içine girmezsin.”

“Babam az önce biz sevişirken kamerayla çekim yaptı Nil… Şehvetle benim saçlarımdan tutup amcığını yalattırırken… Beni bacaklarının arasında kıstırıp kıvrıla kıvrıla orgazm olurken… Öyle birilerine gidip bana tecavüz ettiler deme şansın yok yani…”

image
“Evet güzelim… Zaten tecavüz olayı olmayacak. Kendi isteğinle vereceksin.” derken amca eğilip bacak aramda amımı yalamaya başlamıştı bile… Bacaklarımı sıkıp engel olmaya çalışsam da gücü karşısında çaresiz kaldım. Mengene gibi elleriyle bacaklarımı tutup ikiye ayırdı, ağzını amcığıma gömdü.

Kahretsin… Kendimi tanıyamıyordum. Baba oğul, ikisi birden öyle aşağılayıcı bir konuma getirmişlerdi ki beni… Bırak zevk almayı, kendini çatıdan atsan yeridir diyeceksin. Ama alıyordum işte… Zevk alıyordum.

Onlara belli etmemek için kendimi kastım. Dudaklarım kapalı, dişlerim kenetlenmiş vaziyette öylece yattım aralarında… Ama ahh… Babasının dili bacak aramda amımı yalarken oğlu da üstten çalışmaya başlamaz mı… Ahmet iki eliyle göğüslerimi okşuyor, uçlarını yalayıp emiyordu.

Bütün vücuduma kan yürüdüğünü hissettim o andan sonra… Kasıklarım alev alev yanıyordu. Şehvet kasırgası bütün bedenimi kaplamıştı. Dudaklarım aralandı, zevkle inledim. Dudaklarıma yükselen oğlanın dudaklarını istekle karşıladım. Emişmeye başladık.

image
Boynuna sarılmış, dudaklarını emiyordum oğlanın… Elimi tutup çekti, aşağıya, kasıklarına indirdi. Avucumda taş gibi sertleşmiş erkekliği duruyordu. Parmaklarımla sıktım. Biraz sonra huşu içinde o sıcak sertliği boydan boya okşuyor, başından testislerine kadar parmaklarımla tanımaya çalışıyordum.

Artık amcanın yatak odasında amcanın amımı yalarken çıkardığı şapırtılar, benim iki erkeğin arasında kalmış bedenimden yayılan zevkle çıkardığım küçük zevk çığlıkları, Ahmet’in sikini okşarken koyverdiği zevk inlemeleri duyuluyordu.

Hiç bir şey umurumda değildi. Gururmuş, aşağılanmakmış, orospunun kızı bir orospu yerine konulmakmış… Sadece zevk alıyordum. Zevk…

Amcanın dili amımda çalışırken parmaklarını akan suyumda ıslatıp ıslatıp arkamı okşamaya başlamıştı. Kaygan kaygan büzüğümde dolaşan parmakları da ayrı bir zevk veriyordu insana… Ara ara o kaygan parmaklarıyla dili yer değiştiriyor, dili aşağıya, minik deliğime inerken parmağıyla klitorisimi okşuyor, kıstırıp canımı yakıyordu. Deli ediyordu beni ihtiyar… Göt deliğimi okşayan ıslak sıcak dilin teması bitiriyordu beni… İstemsizce açılıp kapanıyordu deliğim…

“Oh, Nil… Canım benim… Götünün deliği bir şeyler istiyor yavrum…” dedi az sonra…

“Ne? Nasıl amca? Ohhhh… Çok zevk alıyorum… Devam et… Hadi…”

Islak diliyle deliğimi okşarken tükürükleyerek ıslanmasını sağlıyor, bir parmağını yalayıp ıslak ıslak o kaygan delikten içime sokuyordu. Delirtiyordu beni… Az sonra ki parmağını birden sokup çıkarmaya başladı. Kasıldım önce, sonra zevk duygusu üstün geldi. Bacaklarımı biraz daha aralayıp parmaklarını daha rahat almak istedim.

“Görüyor musun Ahmet? Senin küçük sevgilin nasıl zevke geldi oğlum… Götünün deliği açıldıkça açılıyor. Minik lale gibi götü yavrunun… Offf… Sikmem lazım bunu… Kalk canım, domal bakayım.”

Yalamayı bırakıp kalktı, beni de çevirip dizlerimin üstüne domalttı. Şimdi başım Ahmet’in kucağında, kalçalarım havaya dikilmiş vaziyetteydim. Ahmet saçlarımdan tutup sikini ağzıma vurdu bir kaç kez… Dudaklarımı araladım. Sikini ağzıma verdi. Çaresiz, yalamaya başladım oğlanın sikini…

image
Arkamda kalçalarımda soğuk bir sıvı teması hissettim o anda… Ağzımdan oğlanın sikini çıkarıp arkama baktım. Amca elindeki bir şişeden kalçalarıma, arasına, kendi sikine yağ damlatıyor, eliyle o yağı bütün kalçalarıma yayarken parmaklarıyla göt deliğimi okşuyor, yağın içime içime nüfuz etmesini sağlıyordu.

Ben arkaya bakarken sabırsızlanan Ahmet’in saçımı çekmesiyle tekrar sikini yalamaya koyuldum. Başıma gelecekleri anlamıştım. Oğlu ağzımı sikerken ihtiyar götümden sikecekti beni…Çaresiz bir boyun eğmişlik ve teslimiyetle bekledim.

Az sonra o yağlı eller kalçalarımı okşarken, penisi de benim yağlı arka deliğimi okşamaya başladı. Zevk alıyordum. Hele üstüme eğilip kaygan parmaklarıyla klitorisimle oynamaya başladığında kıvrandım. Bir yandan amımı elliyor, bir yandan sikiyle anüsüme baskı yapıyordu ihtiyar… Ben de aldığım zevk ve şehvetle oğlunun sikini ağzıma sokup çıkarıyordum.

image
Sanırım o yağın etkisiyle fazla zorlanmadım. İhtiyarın sikinin başı götümün deliğinden içeri kaydı. Büzüğümdeki sıcak etin kaygan temasıyla sarsıldım. Biraz daha, biraz daha… Milim milim içime giriyordu siki… Benim gerilen göt deliğimin baskısıyla kendimi kastığım anlarda duruyor, bekliyor, sonra alışınca tekrar devam ediyordu. Derken kasıkları kalçalarıma değdi. Siki dibine kadar götüme gömülmüştü. Gidip gelmeye başladı arkamda… Sonuna kadar çıkıyor, sonra tekrar girip aletini saplıyordu götüme…

image
Babası arkamda anal seksin zevkine varırken, diğer yandan da oğlunun siki ağzıma girip çıkıyor, dolu ağzımla, boğuk boğuk feryatlarla inliyordum. Benim feryatlarım erkekleri daha da çıldırtıyordu, farkındaydım. Öyle ki, acemi oğlan dayanamadı, başımı tutup sikine gömerken ağzıma spermlerini boşaltmaya başladı. Boğazıma dayanan siki kasılıp duruyor, avuçlarımdaki taşaklarının sıcak yükünü ağzıma boşaltıyordu.

Onun ardından arkamdan babası böğürmeye başladı. Kalçalarımdan tutup kendine çekiyor, sanki daha ileri gidebilirmiş gibi kasıklarına kasıklarına vuruyor, aleti piston gibi gidip geliyordu götümün deliğinde… O da boşalınca çıkıp kendini yatağa bıraktı. Ter içinde kalmıştı.

“Bu kadar mı?” dedim hayal kırıklığıyla… “Ben ne olacağım, böyle mi bırakacaksınız beni?”

Ahmet eğilip amımı yalamaya başladı. Babası memelerime çıktı diğer taraftan… Yine biri amcığımı yalarken, diğeri memelerimi yoğuruyor, uçlarını yalayıp emiyordu. Ben de kasılmaya başladım. Kalçalarım yatağı dövüyordu. Bağırmamak için dudaklarımı kanatırcasına ısırıyor, zevkle inliyordum. Sanki dakikalarca sürdü bu kasılmalar… Harika bir duyguydu.

“İstediğiniz oldu mu şimdi?” dedim neden sonra, sakinleştiğimde…

image
Üçümüz de çırılçıplak, ben iki erkeğin arasında yatakta uzanmış yatıyorduk. Ben doğal olarak hayatımın ilklerini yaşamıştım az önce… İlk grup seks, ilk anal seks… Amca başını çevirip dudaklarıma yanaştı, öptü. Ondan yana olan göğsümü okşarken,

“Sen de istedin bunu küçük fahişem…” dedi. “Sen de mutlu olmadın mı? Bizimle beraber sen de zevk almadın mı?”

Ses çıkaramadım. Gerek yoktu zaten, ona vereceğim yanıtı hepimiz biliyorduk. Oğlu da diğer yandan diğer mememi okşamaya başladı. Birer bacaklarını benim üstüme atmışlardı. Sıcak kasıklarını, sertliklerini iki yanımda hissedebiliyordum. Mutlulukla içimi çektim.

“İnanmıyorum size… Baba oğul, aynı yatakta, aynı kızla nasıl yapabiliyorsunuz?” diye merak ettiğim soruyu sordum. Yanıt babadan geldi,

“Bir baba olarak seksi öğretiyorum oğluma…” dedi gülerek… “Uygulamalı… İleride benim gibi tecrübeli bir sikici olacak. Eh, bal tutan parmağını yalar. Arada ben de sebepleniyorum. Benim yakışıklı oğlanın düşürdüğü senin gibi l****a yavruları sikmiş oluyorum.” Güldüm ben de,

“Beni önce sen düşürdün ama…” dedim. “O gece bizim evde nerdeyse beni sikmek üzereydin.” Eğilip dudaklarımdan öptü amca,

“Sen bambaşka bir şeysin aşkım.” dedi. “Ananın kızısın sen… Fettan, cilveli, fena bir şeysin… Şu yaşlı amcanın ömrüne ömür kattın sen…”

O gün akşam saatlerine kadar üçümüz başbaşa kaldık. Çok önem verdiğim bekaretime dokunmadan her şeyi yaptılar bana… Durmadan seviştik. Yatakta, banyoda, salonda koltukta… Bir babası sikti, bir oğlu…

image
Giyinip evden çıkarken dizlerim titriyordu. Kendimi eve zor attım. Annemin soran bakışlarına aldırmadan odama gidip sikilmekten, seks yapmaktan yorgun düşmüş bedenimi yatağa bıraktım.

İşte böyle Efecim… Senin nişanlın böyle bir kadın işte… Aramıza katılacağın aile de böyle bir aile… Ne dersin? Başımdan geçen bunca şeye rağmen, hala aynı fikirde misin? Hala benimle evlenmeye, b

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir